Coşkun: Enflasyon kayıplarını telafi edecek maaş artışı bekliyoruz!
Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinin ardından, kamu görevlilerinin maaşlarında enflasyon farkını telafi edecek bir artış beklediklerini ifade etti....
Memur Sendikaları
Konfederasyonu (Memur-Sen) Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, Türkiye
istatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerinin ardından
açıklama yaptı.
Coşkun,
7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Memur-Sen'in kamu görevlilerinin sadece
gelirlerini değil, aynı zamanda zorunlu harcanabilir giderlerini de azaltmaya
yönelik teklifler sunduğunu hatırlattı. Bu tekliflerin kabul edilmesi halinde
kamu görevlilerinin enflasyon kaybı yaşamayacağını ve maaş/ücret artışlarının
"enflasyon farkı" ile belirlenmesine gerek kalmayacağını vurguladı.
Geçen
yıl aynı dönemdeki enflasyon oranlarının bu yılkinden daha düşük olduğuna
dikkat çeken Coşkun, mevcut sıkılaşma politikalarının ve faiz artırımlarının
enflasyonu düşürmekten ziyade üretim ve yatırımı olumsuz etkilediğini ve gelir
dağılımındaki adaletsizliği büyüttüğünü savundu.
Coşkun,
açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Bu
somut durum; sıkılaşma politikaları enflasyonu düşürmüyor, alım gücünü
eritiyor, geçim sıkıntısını büyütüyor gerçeği ile açıklanabilir.
Doğru
ve adil sonuçların ortaya çıkabilmesi için politika üreticilerin ve karar
alıcıların bakış açısını değiştirmesi, enflasyonun nedeninin “emekçiler-emekliler”
gibi gösterilmesinden vazgeçilmesi gerekmektedir. Bunun için gerekli ve şart
koşul “piyasaya emekçi gözüyle bakış” anlayışından geçmektedir.
Geçtiğimiz
aybaşında biten doğalgaz desteği/muafiyeti; enflasyon rakamlarına yansımasına
ilave olarak gelir kayıplarını da artırıyor.
Bu düzenlemenin süresinin uzatılması, sabit gelirlilerin hanelerinin
desteklenmesi gerekmektedir.
Piyasada
oluşan olumsuz tablo ve diğer ekonomik etkenlere ilave olarak kamu
görevlilerinin haklarının, kamu görevlileri sendikalarının kazanımlarının
engellenmesi; hiçbir emek örgütü tarafından kabul edilebilir ve hiçbir emekçi
tarafından da anlaşılabilir bir durum değildir.
TOPLU SÖZLEŞME
HÜKÜMLERİ ENGELLENEMEZ, UYGULAMALARI KEYFİYETE BIRAKILAMAZ
2001
yılında kamu görevlileri için çıkarılan Kanun, toplu görüşmelerde mutabık
kalınan hükümlerin uygulanması için Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulmasını
öngörüyordu. 2009 yılında elde ettiğimiz yetki ile 4688 sayılı Kanunun
değişmesini ve “toplu sözleşme” masasında alınan Kararların; taraflar arasında
imzalandığı gerçeğinden hareketle doğrudan uygulanması” gerektiğini belirttik.
Bu
çerçevede, Anayasa Referandumu ile Anayasa’nın 53 ve 128 inci maddeleri yeniden
düzenlenmiş, buna istinaden 4688 kısmi de olsa güncellenmiş ve “Taraflar”
arasında mutabık kalınan hükümlerin doğrudan uygulanması sağlanmıştır.
Gelinen
noktada; Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve 4688 sayılı Kanunda açıkça
belirtilen toplu sözleşme hakkımız ve toplu sözleşme kazanımlarımız
engellenmekte, Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve Kanuna aykırı hareket
edilmekte, “tarafların” kararları; 3. Kişilerin “onayına-oluruna”
bırakılmaktadır.
Bu
durum, Türkiye’nin 20 yıllık süreçte atmış olduğu demokratik adımları, sendikal
örgütlenme alanındaki dönüşümleri ve özgürleşme alanındaki gelişmeleri olumsuz
etkilemektedir.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.