Uman isim Urfalıları uyardı: Anız yakarak toprağı öldürüyorsunuz
Türkiye’de tarım kenti olarak bilinen Şanlıurfa’da her yıl yaşanan büyük sorunlardan biri de anız yangınları. Toprak verimliliğini düşürerek ürün kalitesinde bozulmalara neden olan anız yangınları hem bugünü hem de yarınımızı tehlikeye atıyor. Harran Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Şanlıurfalı çiftçilerin daha az maliyetli olduğu için anızları yaktığını anımsatarak, “Hasat sonrası oluşan anızı yakmak yerine samanları toprakla karıştırarak verimin yükseltilmesi yoluna gidilmesini öneriyoruz.” dedi....
Şanlıurfa’da her yıl yaşanan sorunlardan biri de anız
yangınları. Çiftçiler daha az maliyetli olduğu için hasat zamanından sonra anızları
yakarak, ikinci ürün ekimine hazırlık yapıyor. Ancak bu durum toprağın veremliliğini
düşürdüğü gibi gelecek nesiller için büyük bir tehlike arz ediyor.
Harran Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ali Rıza
Öztürkmen, anız yakma konusuna değinerek, Şanlıurfalı üreticileri uyardı.
“Şanlıurfa'da hasat sezonu devam ederken üreticiler, ikinci
ürün ekimi için hazırlıklarına başladı. Ancak maliyetleri azaltmak amacıyla
anız yakma yöntemine başvuran üreticiler, büyük yangınlara ve toprakta verim
kaybına neden oluyor.” diyen Öztürkmen, şu ifadeleri kullandı:
“Kent genelinde yaşanan anız yangınlarının zararlarına
dikkat çekiyoruz. Hasat sonrası oluşan anızı yakmak yerine samanları toprakla karıştırarak
verimin yükseltilmesi yoluna gidilmesini öneriyoruz. Anızlı toprakların rutubet
kaybını önleyerek verimi arttırmaktadır.
Gelecekte nüfus artarken, aynı besinleri tüketmek, aynı
havayı solumak, aynı su kaynaklarından yararlanmak istiyorsak, bu gün çevreye
daha duyarlı olmak zorundayız. Türkiye'de anız yakma neticesinde yüzlerce canlı
ve bitki türü yok olma tehlikesinde, milyonlarca hektar arazide erozyon
şiddetlenmekte, organik madde oranı düşmekte, haberleşme ve elektrik hatlarında
milyarlarca lira hasar meydana gelmekte, milyonlarca ton kağıt hammaddesi
ağacımız yok olmaktadır.
2.665.000 DEKAR ALANDA ANIZ YAKMA TEHLİKESİ BULUNUYOR
Ülkemizin; Buğday üretiminin % 8’i, Mercimek üretiminin
%36’sı ve Arpa üretiminin %11’i İlimizde gerçekleşmektedir. İlimizde Arpa
Üretim Alanı 1.060.000 dekardır. Buğday Toplam Üretim Alanı 2.920.000 dekardır.
Mercimek Toplam Üretim Alanı 1.350.000 dekardır. Toplam olarak ilimizde
5.330.000 dekar alanda hububat tarımı yapılmaktadır. Hububat tarımı yapılan
alanların yarısında 2. Ürün yapıldığı varsayılırsa, ilimizde en az 2.665.000
dekar alanda anız yakma tehlikesi söz konusudur.
ANIZ YAKMANIN OLUMSUZ ETKİLERİNE BAKARSAK
1. Anızlar yakıldığında birçok faydalı mikroorganizma ve
solucan gibi küçük canlıları öldürmekte, topraktaki organik maddeyi de
yakmakta, bazı mikroelementleri bitkilerin faydalanamayacağı forma
dönüştürmekte ve makro-mikro besin maddesi noksanlıkları olmaktadır.
2. Kurak bölge tarlalarında anız yakılması ile tarım
topraklarında organik madde azalmakta, C/N (karbon/azot) oranı olumsuz
etkilenmekte, bitki besin maddelerinin alınımındaki katyon değişim kapasitesi,
alınabilir potasyum, toprağın kireç muhteviyatı, suya doymuşluğu, toprak
asitliği ve alınabilir toplam azot miktarı olumsuz etkilenmektedir.
3. Anız yakılması sonucu toprağın bünyesindeki organik
maddenin azalmasından dolayı su tutma kapasitesi ve havalanma özellikleri
olumsuz etkilenmektedir.
4. Anız yangınları, tarla yüzeyini bitki örtüsüz
bırakacağından, en değerli üst katmanları su ve rüzgar erozyonu sonucu
taşınarak yok olmaktadır.
5. Anızların, soklu pulluk gibi uygun aletlerle tarla
toprağına karıştırılmasına anızlı toprak işleme denir. Anızlı toprak işleme,
toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesini düzenlemek amacıyla toprağın
organik madde oranını korumak, su tutma kapasitesini artırmak ve verimliliğini
sürdürmek için yapılmaktadır. Anızlı toprak işlemede, tarla toprağı anız
sapları ile bir malç oluşturduğundan yağışlı dönemlerde düşen suyun toprak
içerisine girmesini ve tutulmasını sağlayarak oluşacak rutubetli ortam sap
artıklarının mikroorganizmalar tarafından parçalanarak organik maddeye ve bitki
besin maddelerine dönüşmesini sağlamaktadır. Anızlardan oluşan bu organik madde
su tutma yeteneği sayesinde toprağın içerisinde bitkiler için gerekli suyu ve
besin maddelerini depolar.
ANIZLARIN YAKILDIĞI ARAZİLERDE ORGANİK MADDE KAYBI OLUYOR
Zamanında iyi işlenmiş anızlı topraklar, kurak mevsimlerde
bünyelerindeki zengin organik maddeye bağlı olarak rutubeti korur ve üzerinde
yetişen bitkilere gerekli suyu sağlayarak verim kayıplarını önemli oranda
önler. Anızların her yıl yakıldığı tarım alanlarında ise organik madde kaybı
olduğundan yavaş yavaş geçen yıllar içerisinde toprak zerrelerini birbirine
bağlayan doku ile su tutma kapasitesi zayıflar, verim düşer, rüzgar ve su
erozyonu olur, çoraklaşma başlar.
Hububat anızlarını yakmayarak, tarımsal zararlı böcekleri
yiyen, yumurtalarına zarar veren ve onları hastalandıran doğal biyolojik
mücadele canlıları korunmalıdır. Ülkemiz topraklarının şimdiki ve gelecekteki
nesilleri doyuracak ürünü vermesi ve bu nesillere güzel yeşil bir çevre, doğa
bırakılması bu bilince bağlıdır.
ANIZ YAKANLARA CEZAİ İŞLEM UYGULANMALI
Ülkemizde her noktada 2872 sayılı kanun gereği tarlada
bulunan anızı yakan köylülere uydu ile tespit edilerek dekara cezai işlemler
uygulamakta, bazı illerimizde ise anız yakılmış alanlara müdahale edilerek
yasal süreç başlatılmalıdır.
İlimizin tarım alanlarında 2. Ürün ekimi için masraftan
kaçmak, hızlı şekilde toprağı işlemek ve az emek harcamak adına her gün tarım
alanları yakılmaktadır. Bu yangınlarla ilimizde çevre ve hava kirliliği
artmakta, tarım alanlarındaki organik madde miktarı azalmakta ya da yok olup
topraklar daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma gelmektedir. Topraktaki
mikro organizmaların yüzde 80‘nin zarar görmesi sonucu verimde de azalmalar
olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Anız yangınları komşu tarlalardaki
hasat edilmemiş ürünlere, traktörlere meyve bahçelerine, bunların etrafındaki
çitlere, telefon direklerine, civardaki yerleşim yerlerine, özellikte de
ormanlarımıza telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Bu da devlete
milyonlarca dolara mal olmaktadır.
Çiftçilerimiz hububat hasadı yapan biçerdöver
operatörlerinin mümkün olduğu kadar alçaktan (10-15 cm) yapmasını denetlemeli,
anızları gölge tavında veya sonbahar yağışlarından sonra ayarlı uygun bir soklu
pullukla sürüp toprağın altına karıştırmalıdırlar. Günümüz şartlarında anıza
ekim yapan tarım aletlerinin olması, güçlü traktörlere ve kombine tarım işleme
makinelerine sahip olunması anız yakılması gibi ilkel metoda başvurulması bu
şehirde yaşayan herkesin ayıbıdır.
Dünyada ve Ülkemizde yaşanmayan anız yakma işlemi için
İlimizdeki tüm yetkilileri bu konuda hassasiyete değil göreve davet ediyoruz”.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.