Şanlıurfa Tabip Odası, TBMM'de görüşülen Sağlıkla İlgili
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepki gösterdi.
Oda binasındaki açıklamayı Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer okudu.
Ezer, yaptığı açıklamada, teklifin sağlık çalışanlarına baskı uyguladığını ve özel sermayenin çıkarlarını gözettiğini vurguladı. Teklifin birçok anayasa aykırılığı içerdiğini ve geri çekilmesi gerektiğini savunan Ezer, şunları söyledi:
"Bu teklifte hastanelerde dağıtılacak ek ödeme miktarının belirlenmesinde esas olan unsurlar; tahakkuk, verimlilik, hasta ve çalışan memnuniyeti, hizmeti elde etme maliyeti gibi faktörler şeklinde sıralamıştır. Bu unsurları, sağlık hizmeti sunumunun niteliğini ölçmek için kullanan anlayış, Türkiye sağlık ortamını çöküşe sürükleyen anlayışın ta kendisidir. İkinci bir disiplin cezası olarak değerlendirdiğimiz, disiplin cezası sonucu hastanelerde çalışanlarda ek ödemelerde kesintilerin ve aile sağlığı merkezi çalışanlarında destek ödemelerindeki kesintilerin bu düzenlemeyle kanuna alındığı görülmektedir. Bu düzenlemeler mevcut haliyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen, yasal olmayan hususlarda düzenleme yapılmadan tekrardan kanun teklifine konulması; Anayasa'yı ve Anayasa Mahkemesi'ni tanımama anlamına da gelmektedir. Aynı zamanda teklif ile oluşturulması önerilen 'Hastane Koordinasyon Kurulu' tarafından 'ikaz' edilen işbirliği ve ortak kullanım kapsamındaki hastanelerde görev yapan öğretim elemanlarına ek ödeme yapılmayacağına dair düzenleme de Anayasa'ya aykırıdır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili söz verdikleri ancak yapamadıkları bazı konular olduğunu ifade etmişti. Görüldüğü üzere, belirtilen konuların hiçbirine ilgili kanun teklifinde yer verilmediği gibi, hekimlerin/sağlık emekçilerinin şiddet ve güvencesiz çalışma gibi sorunlarına da öncelik verilmemiştir."
Ezer, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin haklarını alabildiği, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesini önceleyen bir sağlık sisteminin hep birlikte inşa edene dek mücadeleyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Ezer sözlerini şöyle sonlandırdı:
“ Ayrıca kanun teklifinde ilaçların ruhsatlandırılmasıyla ilgili, toplum sağlığı için geri dönüşsüz zararlara yol açabilecek ve açıkça ilaç şirketlerinin lehine olan düzenlemeler vardır. İlgili düzenlemeler de Anayasa'nın 2, 17 ve 56. maddelerine aykırıdır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili söz verdikleri ancak yapamadıkları bazı konular olduğunu ifade etmişti.
Birincisi, hekimlerin emekliliğine dair ek göstergenin en düşük 6400'e çıkarılması;
İkincisi, sağlık çalışanlarının sabit ücretlerinin hak kaybı olmadan emekliliğe yansıtılması;
Üçüncüsü, sağlık çalışanlarının taban ücretinin pratisyen hekimlerin üçte biri olması;
Dördüncüsü, nöbet ücretlerinin düzenlenmesi;
Beşincisi, uzman aile hekimlerinin taban ücretinin uzman hekimlerle aynı olması;
Altıncısı, aile sağlığı merkezlerinin kamu tarafından yapılarak kiradan kurtarılması.
Görüldüğü üzere, belirtilen konuların hiçbirine ilgili kanun teklifinde yer verilmediği gibi, hekimlerin/sağlık emekçilerinin şiddet ve güvencesiz çalışma gibi sorunlarına da öncelik verilmemiştir. Bu kanun teklifinin önceliğinin sağlık çalışanlarına baskı ve sağlık alanındaki özel sermayenin çıkarları olduğu açıktır.
Son yıllarda hazırladığımız sağlıkta şiddet, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, fiili hizmet süresi zammı, öğrencilerin özlük hakları düzenlemeleri, tüm ücretlerin emekliliğe yansıması, 7600 ek gösterge, emekli sandığı, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında iyileştirme yapılması gibi kanun tekliflerini ısrarla Meclis'teki partilere sunduk ancak ne yazık ki Meclis gündemine alınmadı. Hekimlerin sorunlarının çözümünün bizlerin önerdiği kanun teklifleriyle mümkün olabileceğini yeniden ifade ediyor ve şu an Meclis'teki kanun teklifinin geri çekilerek önerdiğimiz tekliflerin Meclis gündemine hızla alınmasını talep ediyoruz.
Hekimlerin/sağlık emekçilerinin haklarını alabildiği, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesini önceleyen bir sağlık sistemini hep birlikte inşa edene dek hekimlik değerleri, meslektaşlarımızın hakları ve toplum sağlığı için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz”.
BİHA